7 Eylül 2013 Cumartesi

Zor oldu ama öğrendim..

Verdiğim değeri haketmeyen insanları silmeyi,
Arkama dönüp bakmamayı..
Hiç kimse için kendime saygımı yitirecek bir şey yapmamayı..
Gözyaşlarımın değerini bilmeyi
Ve onları üç kuruşluk insanlar için harcamamayı,
Ben izin vermeden kimsenin beni üzemeyeceğini,
Kendimin her şeyden önemli olduğunu..

Zor oldu,
Geç oldu,
Ama öğrendim !

Can Yücel

1 Eylül 2013 Pazar

Kendimi resetledim ben...

Artık an itibariyle bugune kadar yaşadığım tüm olumsuzlukların her birini birer hata olarak algıladım. Ne yaptıysam kendime yaptım. Sinir stres sahibi oldum. Yoruldum, yıprandım.. Bir karar aldım bir daha hayatıma olumsuzluk diye bir şey sokmayacagim Allah izin verirse.. bunun mutluluğunu yaşıyorum. Kesinlikle buna müsaade etmeyeceğim. 2013'den cok büyük dersler aldım.

Artık tövbe ettim ben.. kararlı bir şekilde telefonumdan, odamdan, çekmecelerimden, bilgisayarımdan bana olumsuz bakan, gecmisimde olan arkadaslarimdan, dost ve yar bildiklerime dair her şeyi imha ettim. Bana artık birşey vermeyen, faydası olamayan her şeyi ama her şeyi yaktım yıktım çöpe attım bugün.

Tüm bunları yaparken olumsuz her nesneyi (bir insan kabul ederek), kollarını, bacaklarını, midesini beynini dağıttım bugün. Yok, ettim. Hayatımda bundan böyle olumsuz bir düşünce olumsuzluk olmaması icin büyük mücadele edeceğim.. Kendime olan saygım adına, kendime olan saygımı kaybetmemek uğruna, yaktım yıktım her şeyi. Ömür boyu vicdan azabı çekmemek için artık beynimi resetledim ben.

Özgürüm artık. Bu güne kadar yeri geldi bilinçli yeri geldi bilinçsiz yaptigim tum hatalari ve olumsuzlukları üst, üste istifledim. Sonra, çaktım çakmağı hepsine. Sağ olsunlar yine onlar kuruttu beni. Hep bunlardan sonra nihayet sıra başarıya geldi. Aldım elime kalem kâğıdı tüm hedeflerimi bir kâğıdına yazdım teker, teker.

Kendime söz verdim. Sözüm var, vizyonumu belirledim, Planlamamı yaptım, her hedefime ulaştığımda teker, teker çizeceğim hepsini. Taa ki hepsini bitirene dek. Bütün hayallerimi bilinçaltıma yerleştirdim. Birer, birer fotoğraflaştırdım. Sonra aldım oturttum karşıma, hepsi karşımda konuştuk saatlerce, sohbet ettik. Toplantılar yaptık kararlarımı projelendirdik. Onlar cok sevindi ve heveslerini ve fedakarlıklarını görünce bir ara geç kalmışlığımla kendimden utandım.

Çünkü bu güne kadar gecmisimde bıraktıklarıma neler vermişim neler, hiç karşılık beklemeden. Birde işin garibi onlar istemeden vermişim hep bunları. Bütün olumsuzlukları notları kâğıtları toplayınca bir çöp sepetinin içine attım, birde baktım ki sepetin tabanını bile örtememişler. Şerefsizce bana bakan o olumsuzluklara bakarken ve yakarken anlıyordum çok yanıldığımı, dedim ya, Ey olumsuzluklar ben artık sizin değilim, sizde benim..

Ama yinede size vefa borcum var, teşekkür ederim sizin sayenizde aklım basıma geldi. Meğer bu meyanda neler neler kaçırmışım. Ben artık şunu anlamış durumdayım. Dünya tüm acımasızlığı ve tüm hızı ile devam ederken tarih iki tür insan kaydediyor. Birincisi tarihi yazanlar ikincisi tarihin malzemeleri. Hâlbuki insanlar doğar emeklemeye başlar, koşmaya başlar derken hızla geçen dünyada, sorumlulukları hızla birikmeye çoğalmaya başlayan içinden çıkamayacakları problemler yaşamaya başlarlar.

O yüzden an itibariyle resetledim kendimi. Gecmise dair her ne varsa hiçbirini istemiyorum artık.. Bitti gitti... Bundan sonra hersey yepyeni ama hersey. Geçmiş beni yipratti artık yaşlanıyorum ve daha da yıpranmak istemiyorum. İyi düşünüyorum ve iyi olacağına inanıyorum. Hadi bana müsaade koşuyorum yeni yıllara, yeni arkadaşlara, yeni heyecanlara.. Ben herkesten arındım sizde benden arının adımı dahi anmayın.. Huzura ihtiyacım var benim benden uzak olun artık... !