24 Mart 2013 Pazar

Seni asla unutmayacağız...!



Ben Türk’üm, Türk esir olmaz. Ben Türk’üm, Türk Devletsiz olmaz. 
Ben Türk’üm, Türk Bayraksız olmaz. Ben Türk’üm, Türk Ezansız olmaz. 
Ben Türk’üm, Türk Hürriyetsiz olmaz...! 
Muhsin Yazıcıoğlu

Muhsin Yazıcıoğlu'nu aramızdan ayrılışının 4. yılında rahmetle anıyorum.. Nur içinde yatsın..

Bazen..

Bazen diye başlar herşey...

Bazen hayatımda heyecana ihtiyaç duyuyorum.. Halbuki ben ne zor günlerin şahidiyim. ne çok savaştan çıktım sağ salimim.. yok kimseye ahım.. dost düşman sağolsun diyorum.. 

Renk lazım belki de bana hayata rengini veren duygularsa ben muhtemelen siyah tonlarının insanıyım bu ara. yada bu kış bana yaramadı. belki de gelişi ve gidişi ile 2012 ve geçişi ile 2013.. Biraz renk lazım bana pembe, sarı, yeşil hatta kırmızı olmalı hayatımda. Aynı şeylerden sıkıldım. Çalış çalış çalış, arada dışarı çık, kahve iç, yazı yaz, oku, paylaş, eve git, sohbet et, yat uyu, uyan, hafta sonları ya maça git yada maç izle.. Sanırım bir sırt çantası ile çıkıp gidebilir gibiyim bir yerlere. Bu monotonluk yüzünden hep bir kaçış planı kurmaya meyilim var, sadece uygulamanın bedelini ödemeye hazır olup olmamam mesele. Kaybedeceklerim, kazanacaklarım, alacağım keyif her şey bir teraziye konuluyor zamanla. Zamandan kastım bir önceki kaçışımdan hemen sonra, her bir kaçışta terazilerimi baş aşağı eder boşaltırım. Hafiflemiş ve biraz değişmiş dönerim her kaçışımdan. Bazen hasar aldığımda olmuştur elbet ama sanırım onlar yanlış yerlere yaptığım kaçışlardı. Her ne ise kaçtım, gittim, rahatladım döndüm. Döndükten sonra her zaman ki gibi koyarım önüme terazimi ne zaman ki dengeler aşırı bozulur ve ya terazim aşırı yüklenir anlarım gitmem lazım.

Son dönemde aldığım kararlar hayatımın dönüm noktası olacak nitelikteler. Sanırım bu nedenle korkum, en ufak bir yanlışta tüm her şeyi yıkabilirim. Onca emek her şey bir daha geri gelmemek üzere gidebilir. Varsayımlar üzerinden gittiğimde işin içinden çıkmak iyice imkansızlaşıyor. Sanki hayatla karşılıklı satranç oynuyoruz da ben onun yapacağı hamleleri önceden tahmin etmeye çalışıyorum. Sorun şu ki satranç tahtasında işler daha kolay en azından 64 kare 32 taş var, söz konusu hayat olunca olasılıklarda stratejilerde artıyor. Sonuç; alınması gereken bir sürü kararım, yapılması gereken bir sürü işim ve hiç birşey yapmak istemeyişim var eee ne olacak şimdi.? İyi hoş güzel de ben çalışmadan duramayan biriyim. Karakterime tamamen ters bir durum. Hafif yorgunluk hissini özler mi insan? Ben özledim şahsen. Çünkü bu uzun zamandır hep çok yorgunum.. Beynim düşünecek bir şeyi olmadığında enteresan şeyleri düşünmeye gereksiz çıkarımlarda bulunmaya meyilli. O yüzden beynimin enerjisini doğru şeylere yöneltmek istiyorum işe yarar bir şeylere özellikle. 

bazen düşünüyorum, her zaman kendim miydim? isteklerim, benim isteklerim miydi? yoksa hepsi birer hayal miydi? bunu herhalde anlamak istemeyeceğim...!

Evrenle inatlaşmayı çok anlamsız buluyorum. Her koşulda oyunu evrenin kazanacağını kabullenirsen, rahat edersin. Yok "Kendimi tutarım ben!", yok "çelik gibi iradem var benim!", yok "ohoo, ben neler atlattım, bunu mu atlatamayacağım?!" ya da "Acımadı kiiii! Acımadı kiii!" laflarınaa, evrenin karnı tok. Sen böyle "Bana bi'şey olmaz!" havalarında gezerken, olmadık yerden bir tane patlatır, ne olduğunu şaşırırsın.. Deneyimlerle sabittir...!

Deniz Seki - İçimi Döktüm



Bugüne kadar yaşadığım hiçbir şeyden pişman olmadım 
Biliyorum zirve benim için saçma sapan bir oyun 
Bende bu oyunda bir aptal gibi seyirci oldum 
Kendimi uzaktan izleyip üzüldüm durdum 
Bazen azaldım sustum 
Bazen çoğaldım küstüm 
Ne yani tanrıdan bana son hediye mi 
Sahici ruhuma akıttığı şerbeti 
Benim bir yanım hep hüzün yine hüzün yine hüzün 

Lakin gurur benim göbek adım 
Soyadım sadece sıfatım 
Belki bilmezsin 
Eski bir şarkı gibi ben kaç mevsim yağdım 
kaç mevsim estim, bazen buz oldum 
güneşe bile küstüm 
Velhasıl hiçbir zaman yetmedi 
hiç yeter demedim 
çok üşüdüm bazen yürüdüm çöl oldum 
bazen de o koskoca ormanda kahroldum
yolumu bulmam imkansızca 
her tarafı bir yol her adres bir çıkmaz sokak 
fakat ben size hiç adres sormadım ki 
dedim ya gurur benim göbek adım 
off bu benim seçimim bu kader senin 
hayat bu işte bu yaşımda öğrendim ki 
asıl karar maalesef adaletsiz seçim 
acı tatlı anılarla dolu kalbime bir şunu yerleştiremedim 
neyimi bana layık gördüğünüz bu rolü 
senaryoyu saygımdan okusam da 
ben bu rolü oynamayı hiç kabul etmedim 
kusura bakmayın oynamıyorum 
farz edin beceremiyorum 
çünkü ben sadece aşkı yazıp aşkı söylüyorum 
benim hayatım müzik bir tek bu şaka değil bunu da gayet iyi biliyorum 
biliyorum 
ağladım ağladım ağladım çok ağladım 
hor görmedim hiç kimseyi 
hor göreni hiç sevmedim 
bugüne kadar yaşadığım hiçbir şeyden hiçbir zaman pişman olmadım 
hayat bana ne sunduysa kıymet bilip şükrederek yaşadım...!